TÜSİAD, uzun bir aradan sonra yeniden, "en iyi savunma,
saldırıdır" doktrinine döndü. Kavgada yumruk sayılmadığını
bilerek ve ilk yumruğu atanın avantajlı olacağını sanarak
Ankara'nın sinir uçlarına bastı. Siyasetle kavga, TÜSİAD'ın iyi
bildiği ve bilinçli tercihle girdiği bir mücadele türü. Üstelik bu
kez, "mağduriyet üretmeye",
"iç ve dış destek bulmaya" endeksli bir kavga söz
konusu. Bir an için kazanamayacağını hesaplasa da kaybettirmeye
odaklı bir atak bu. Yani; iktidarı sert şekilde hırpalama,
siyasetin kimyasını bozma, uyuyan hücreleri (!) uyandırma faaliyeti
ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebiliriz. Üstelik sahnelenme
biçimi de çok profesyonelce...
Öncelikle, vurgulanan kavramlar ustaca seçilmiş.
Nitelikli eğitim, liyakat, hukukun...