Bi Ergenekon-Balyoz dönemi yaşadık kardeşim, bakkal bile
telefonunun dinlendiğini düşünüyor, müşteriye peynir tartmadan önce
telefonun bataryasını çıkarıyordu. Yedi sene yatıp çıktım, çok kişi
“az daha beni de alacaklardı” diye anlattı kendini.
Memleketin başına 15 Temmuz geldi kardeşim, bi baktık her yan
FETÖ’cü imiş meğer, komşu komşudan şüphe eder oldu. Adam iş yapmış
iflas etmiş, “FETÖ bana kumpas kurdu” diye anlatıyor.
Başbakan’ın ABD-Rusya restleşmesi hakkındaki yorumu: “Mahalle
kabadayıları gibiler.” Muhalefet, diğer muhalefete “Tipitip” diyor,
diğeri de “Gargamel” diye cevaplıyor. Biri diğerine terörist
ayakkabısı, diğeri dansöz kıyafeti öneriyor. Sabahtan akşama kadar
belki 40 defa elini yıkayan, ana-kız programları izleyen muhalefet
lideri var.
Milletvekiline, “Cumhurbaşkanının diploması var mı?” diye sordular.
“Peygamberin de yoktu” diye cevap verdi. Bir başkası, “ona dokunmak
ibadettir”, bir başkası “o peygamberdir” dedi. Ölçü bu kadar
kaçınca, muhalefetteki de PKK için “onlar yurtseverdir” dedi.
Sabah programında, “define ve işaret uzmanı” diye çıkarılan
şarlatanların cinlerle nasıl işbirliği yaptığını dinliyorsunuz.
Göletteki balıklar azalınca “Kahraman balıklar, Afrin’e savaşmaya
gitti” diye haber yapan gazete var. Hacamat tedavisi yasal, cin
çıkarmanın tarifesi var, üniversitenin biri “şeytanla mücadele
edecek doçent aranıyor” ilânı vermiş.
Hocaların başlıca fetva konuları “asansörde halvet, 6 yaşında kızla
evlenilir mi, penis duası, gece yatarken yorgana sürtünmek caiz
midir” filan...
Bu koşullar altında mutlu mesut yaşarken biz... Eskişehir’de 4
kişiyi katleden öğretim üyesine “Akli dengesi bozuk” dediler...
ÖZGÜR BASIN
Tarih, 12 Nisan 2018, CNN’de Parametre programı yayınlanıyor ve
Hakan Çelik konuşuyor: “İngiltere bir Akdeniz gücüdür, çünkü
Kıbrıs’ta üsleri var. Amerika desen 6. Filo’yu bu yüzden kurdu, o
da Akdeniz gücü. Ama ya Rusya, ne işi var burada? Rusya Akdeniz
gücü değil. ‘Esad ile anlaştım’ diyerek burada güç bulundurmak olur
mu?”
Aklınıza mukayyet olun... Ölçü nasıl kaçtıysa artık?
CNN satıldığında “özgür basın susturuluyor” diyorlardı. Evet,
coğrafyayı, tarihi, mantığı ve vicdanı eğip bükme özgürlüğü
satıldı. Başka bir sahibi var artık ve aynı sanat şimdi de onun
için icra edilecek.
ÇOK ŞÜKÜR
Feto, 13 Nisan akşamı Pensilvanya’da şükür namazı kıldı. Nereden
biliyorsun derseniz... FETÖ zanlısı savcının hazırladığı 28 Şubat
davası, tıpkı FETÖ’nün hayal ettiği gibi ceza yağdırdı. Sadece bu
da değil... Osman Yıldırım, Beyaz Tv’de Latif Şimşek’in programına
çıktı, “devleti ben kurtardım” dedi. Her yönüyle ortaya çıktığı,
Yargıtay kararıyla tescillenen Danıştay davası için Latif Şimşek,
“henüz aydınlatılamadı” dedi. Eski MHP’li Cemal Enginyurt, FETÖ
zanlısı savcı M. Ali Pekgüzel’în yargılama sırasında Osman
Yıldırım’a sorduğu soruyu aynı kelimelerle tekrarladı: “Cumhuriyet
gazetesi eylemi şeriatçı bir saikle mi yapıldı, yoksa öyle mi
gösterildi?” Ki, bu cümle FETÖ kumpaslarının sembolüydü.
Programı yapanların amacının, cumhurbaşkanlığı seçimlerine
giderken, Tayyip Erdoğan’ın yol temizliğini yapmak olduğu, aday
olan Doğu Perinçek ve aday olacağını düşündükleri İlker Başbuğ ile
Kemal Kılıçdaroğlu’nun isimlerini sıkça anmalarından anlaşılıyordu.
Ama... Şükür namazını Feto kıldı... Geçmişte “aldatıldık” dediler,
bakalım bu kez ne diyecekler?