Hep dillerinde 68, hep dillerinde Deniz Gezmiş... Duyan da gerçekten bir şey zanneder ama ne 68 ile ne de Deniz Gezmiş ile bir ilişkileri yoktur. Bakın anlatayım:
O günlerde SSCB’nin desteğiyle sosyalist devrim yapma hayalinde olan ve 68 kuşağının hem teorik, hem de pratik açıdan dışına çıkan çizgi; daha sonra ABD ve İsrail’e sırtını dayayarak “devrim” yapacağına inandı. Kürtçülük ve silahlı maceracılık bu çizginin eseridir. “Devrim” dedikleri de memleketi etnik temelde bölerek federal bir yapı kurmaktı.
68 kuşağını, 68 kuşağı yapan, NATO’ya hayır haftası, üniversite işgalleri, 6. Filo eylemleri, 19 Mayıs yürüyüşü gibi karakteristik eylemler ise, “Ne ABD ne Rusya, Tam bağımsız Türkiye” sloganıyla Milli Demokratik Devrim’i savunan Aydınlıkçıların çizgisiydi.
Aydınlıkçılar her alanda şiddete karşı çıkıp, düşman saydıkları oportünizme karşı ideolojik mücadeleyi savunurken; ABD’nin gizli elleriyle yönlendirilen “sosyalist devrim” çizgisi, hem kendi içlerinde hem de dışarıya karşı şiddeti benimsedi. Banka soygunları, adam kaçırmalar hep bu çizginin eylemleridir.
Ve bugün...
İki çizgi mücadelesi hâlâ devam ediyor.