Birden fazla düşmana karşı, asıl hedef-tali hedef ayrımı yapılır, kısıtlı kuvvetler asıl hedeflere yönelirken, tali hedef olarak belirlenen tehditler, bir sonraki aşamaya ertelenir... Buna kuvvet ekonomisi denir. Asıl hedefe yönelecek kuvvetler, tali hedeflerde harcanmaz, çünkü asıl hedef ortadan kalktığında tali hedefleri yaratan nedenler de ortadan kalkar.
Ama siz asıl düşmanı bırakıp enerjinizi tali hedeflerde tüketirseniz, savaşı kaybedersiniz.
Örneği çoktur. En çarpıcı olanı Sarıkamış Harekâtı’nda Hafız Hakkı Paşa’nın asıl hedefi bırakıp bir Ermeni taburunun peşine düşerek yolunu değiştirmesi ve hem kendisi ile birlikte bütün kolordusunun hayatını, hem de bütün ordunun savaşı kaybetmesine neden olmasıdır.
Bugünlerin asıl tehdidi ABD emperyalizmidir. Onun doğurup beslediği gerici unsurlar tali hedeflerdir. Şu anda Suriye’nin kuzeyinde ABD’nin yarattığı terörist ordusu asıl hedeftir. Geri kalan her şey talidir, ikincildir... Onları öncelemek, savaş kaybettirir.
KORSANLAR BARONU
Ünlü Amerikalı siyaset bilimci İmmanuel Wallerstein, 2008 yılında yazdığı bir makalesinde, “teröre karşı savaş” adı altında sürdürülen vahşeti ve işgalleri eleştirip, bu savaşın sonunda kendi beslediği terörün hedefi olacağını belirtir. Ama en önemlisi, Bush döneminin yarattığı kötü imaj ve dünyadan tecrit edilmeye karşı “eski değerlerimize geri dönelim” diyen Amerikalılara, Amerikan kültürünü tanımlayarak verdiği cevaptır. Şöyle der: “Hangi değerlere? Kölecilik ve ırkçılık, kökleri derinlere inen bir gelenek. Amerika kovboy ve atıcılık delisi. ‘Korsanlar baronu’ vb.(...)”
ABD askerlerinin İncirlik üzerinden götürdüğü çocuklar haberini okuyunca aklıma doğrudan Wallerstein geldi. Bu belki de kriminal bir vaka değil, ama bir kültür. Böyleler... Yıllarca “komünist” diye fişlediklerini tutuklayıp öldürürken de, “terörle mücadele” diye binlerce kadına tecavüz edip, milyonlarca insanı işkenceden geçirirken de... Fakir bir aileye para vererek çocuklarını almalarına da şaşırmam. Bir ABD başkanının mesaj vermek için elinde beyzbol sopasıyla fotoğraf çektirmesi bu kültürün, hukuk fakültelerinde ve devlet kapılarında yontulmuş halidir.