ABD müesses nizamının Neo-Con kanadı Trump’u hizaya sokuyor.
IŞİD bittiği için Suriye’den çekileceğini söyledikten hemen sonra,
IŞİD’in bitmediğini ve “eğer PKK’ya dokunursa Türkiye’yi ekonomik
olarak mahvedeceğini” açıklıyor. Çaresizliğini ve itibarsızlığını
bütün dünya izliyor. Sonra Neo-Con ekibinden Bolton, Dunford ve
Jeffrey hızla yeni görevler alıp Türkiye’ye koşturuyor, Pompeo da
sekiz Arap ülkesi ve Barzani ile görüşmeler yapıyor. Suriye-Türkiye
sınırında 20 deniz mili (yaklaşık 37 kilometre) derinliğinde bir
güvenlik kuşağı projesi atılıyor ortaya. Tayyip Erdoğan ile Trump
görüşüyor ve Erdoğan “Trump ile tarihi önemde bir anlaşmaya
vardığını, kendilerinin de daha Obama zamanında bir ‘güvenli bölge’
oluşturmayı talep ettiklerini, ama kabul ettiremediklerini”
açıklıyor ve ekliyor: “Türkiye, Kürt kardeşlerimizin de devleti,
onun için Kobani’ye sınırlarımızı açtık.” Buna karşılık, “Erdoğan
başka türlü bir güvenli bölgeden söz ediyor” açıklamaları kaplıyor
medyayı...
Başlayabiliriz...
ABD zorunlu olarak Suriye’den çekiliyor ve gerisinde, bir mayın
bırakmak istiyor (Bkz: ABD Niye geldi, Niye Gidiyor 1-2 başlıklı
yazılarımız). Suriye’de kurmak istediği garnizon devletin
hazırlıklarını, Irak ve Türkiye’de yapıyor. Amerikan askerleri
Kerkük’e gelmeye başladığı andan itibaren, Kerkük’teki KYB
unsurları da hareketlendi. Önce çeşitli yerlere ve kamu binalarına
bayraklar astılar. Irak hükümeti buna karşı çıkınca, sağda solda
patlamalar olmaya başladı. KYB, ABD askerleri...