28 Şubat’ı en çok yıpratan eylem ne idi, hatırlayan var mı? Üniversite kapısı önünde dökülen gözyaşları mı, hükümeti eleştiren köşe yazıları mı, Meclis’te yapılan siyasi konuşmalar mı, ordu ile iktidar mensuplarına yapılan baskılar mı?
Hiç şüphesiz, bunların bir etkisi oldu, ama 28 Şubat’ı en çok yıpratan olay “Başörtüsüne özgürlük için el ele eylemi” olmuştu. Bunu biliyorum, çünkü Başbakanlık Müsteşarlığı görevi yaptığım sırada, göreve getirilmek istenen kamu görevlileri için yapılan güvenlik soruşturmalarında, olumsuz raporların önemli bir kısmında “Başörtüsü için el ele eylemine katılmıştır” gerekçesi kayıtlıydı. Ayrıca eylemi düzenleyen 30 öğrenci 90 yıl hapis istemiyle DGM’de yargılandı.
Basit bir eylemdi, 11 Ekim 1998’de başörtüsüne destek veren insanlar evlerinin önüne çıkıp el ele tutuşarak Edirne’den Ardahan’a uzanan bir zincir oluşturmuştu. Zincire katılanlar sadece üniversiteden uzaklaştırılan başörtülü kızlar veya irticacı damgası ile kamu görevinden uzaklaştırılanlar değildi. Adalet, demokrasi ve eğitim hakkı isteyen herkesin katılımıyla büyük bir sivil itaatsizlik örneği ortaya konulmuştu.
Askeri ve sivil bürokrasi içindeki darbe taraftarlarının uygulamaya koyduğu 28 Şubat’a sivil iktidar sahip çıkmış ve bu tür eylemleri de “irticacıların devlete karşı başkaldırısı” olarak yorumlamıştı.