En çok istediğimiz ve pek az kazanabildiğimiz şeyin adıdır dostluk. Hayatın bizim de dışımızda çalışan bir kurgusu vardır ve onun içinde bazı insanlarla buluşur bazılarıyla ayrışırız. Bitmeyen bir oyun duygusuyla da açıklamak isterim dostluğu zamanla ortak duygular, düşünceler, mekanlar, kesişmeler hatta tesadüflerin ördüğü. Her gece orada duran bir yıldızın parlak bir gecede bize göz kırpıp ona doğru yükselivermek de diyeceğim bir dostla buluşmaya. İnsanın her halinin bedeninin her parçasının ayrı bir dil olup karşısındakine açıldığını gözlerin hele onların ebedi bir yitiği arar gibi işe koyulduğunu söyleyeceğim. Diyojen’in gündüzleyin elinde fenerle aradığı şey neyse ona benzerliğinden dem vuracağım.1980’li yılların fütursuz değişim...