Eğitim yol ve yöntem göstermektir. Eğitici bundan vazgeçip öğrenciyi kendisine benzetme hedefine yönelince sapmalar kaçınılmaz hale gelir. Hele toplumun ortak şuur, niyet ve birikimi olmaktan çıkıp gücü bir süreliğine eline geçirenin ideolojik rengine bürünmeye başlayınca eğitimde çanlar hepten çalmaya başlamıştır demektir. Kabul edilmelidir ki nitelikli eğitim tarih boyunca hep seçkinlerin ayrıcalığı olmuştur. Ulus devletlerin doğuşuyla birlikte hem ulus devlet fikrini genele yaygınlaştırmak hem de sanayi çağıyla çeşitlenen iş ihtiyacını patronun/ devletin adına işleyecek insan ihtiyacından dolayı kitlesel eğitim gündeme gelmiş bu uğurda çalışmalar hızlanmıştır. Batıdaki eğitim hamlelerinin kökeninde milliyetçiliğin yatması ise ayrıca...