Taraflar daha baştan ayrışırlar bizde Cumhuriyet’i ve atılımlarını tanımlarken. İnkılap mı denilmelidir yapılanlara yoksa devrim mi? İnkılap diyenler kelimenin arapça kökünden kaynaklanan çağrışımların gölgesinde kalırken devrim diyenler onun siyasal ve özellikle sol literatür tonundan çekinirler. Biraz zorakilik, biraz yakıp yıkma hatta şiddet bile vardır bu kelimenin kökünde. Fransız İnkılabı kolaylıkla denilemez fakat Fransız Devrimi büyük memnuniyet ve vurguyla söylenir. Fakat birden işin ucundaki kan ve giyotin hatırlanıverir. Sonunda kim ne derse desin Cumhuriyet büyük ve ileri bir atılımdır. Hatta, Cumhuriyeti kendisi tarafından kurulur adeta bizde.
Her yeni rejim kendi ontolojisini yaratmak ve kendi maneviyatını yaygınlaştırmak için bir dizi operasyona girişir. Cumhuriyeti kuran kadro felsefi teorikten uzak hatta karargahtan gelmiş, şehirle ilişkileri bile sınırlı kişilerdir. Hale Sert, 1930-50 arasındaki özellikle devlet güdümlü ve devlet destekçisi aydınlar vasıtasıyla dil ve edebiyata müdahalede bulunma ve şekil verme gayretlerine odaklandığı ‘Edebiyat Devrimi’ çalışmasında konuyu hayli detaylandırır. Belgelere dayalı sorular geliştirir. Sorunları tespit eder....