Hava benim gibi erken uyanan herkesi şaşırtmıştı. Gece boyunca bunaltıcı nemin etkisiyle yatakta bir o yana bir bu yana dönenler uykusuzluktan bitap düşmüş ve meçhuliyetin sinir uçlarında çoktan kaybolmuşlardı. Çoktan parlamış güneş yerine somurtkan bir gökyüzü ve çılgın rüzgarla karşılaşmak bu yüzden de şaşırtıcıydı. Küskün ağzından hangi sözün döküleceğini kestiremeyeceğim böylesi bir hava yerine bütün cilvelerine bürünerek soyunup dökülmüş bir sabah bekliyordum. Fakat ummak nedir ki yaşamak denilen ve az önce ısırılmış elma gibi ucundan hafiften kararmaya başlayan hayat karşısında! En iyisi Ortega Y Gasset’nin sözüne uyup ‘olmuş olan iyidir’ düsturunun peşinden gitmekti. Rüzgar hafiften kamçısını savursa ve uzaktan bir yağmur bulutu...
Gazete Oku Mobil Uygulama
Uygulamadan Takip Edin.