Öteden beri popülerlik diye bir hastalığı var edebiyat ortamımızın. Günün havasına, güncelin çağrısına kapılmak, şu veya bu yönden estirilen rüzgara göre ilgi gösterip vaziyet almakla gün yüzüne çıkan bir hastalık daha çok. Böyle olunca da ne kavramlar ne meseleler ne de yazarlar yerli yerine oturabiliyor. Vaktiyle şöhret bulmuş isimlerin yıldızı sönüyor basılan kitaplar basılmaz oluyor. Her tür kültürel, sosyal ve ekonomik değişimin baş döndürücü şekilde hızlı olduğu toplumsal süreçler silsilesinde belki kaçınılmazdır bu manzara. Fakat gönül yine de ömrü esere durmuş şahsiyetlerin az da olsa her devirde bilinip okunmasını taşıdıkları dil ve edebiyat lezzetinin yaşatılmasını arzuluyor. Yeni ve toparlayıcı yayınların en büyük faydası bunu yaratmak olmalı....