Zıtlıklar çoğunlukla birbirini çeker fakat bu çekim, insan ırasını yoklatacak sonsuz bir ontolojik çıkmazı da açığa vurur. Merhamet ve şiddet gibi iki farklı duygu durumundan söz ettiğimizde mesela, değil birbirini çekmek yan yana gelişleri bile ürkütücüdür. ‘Duygu durumu’ dedim fakat yanıldım, merhametin zaman zaman içgüdüsel karakter de taşıyan bir duygu olduğu söylenebilir ama şiddetin duygu dışında, onu aşan, oradan taşan, kurgusal ya da daha doğru bir ifadeyle duyguyu tehdit eden, kurgusal, zihni bir yanı vardır. Bu yüzden merhamete dayalı eylem ve reflekslerin çoğunlukla sorumluluğu kişinin ubdesindeyken şiddetin sonuçları her yönden toplumsal sorumluluklarla çevrilidir. Heyecandan, renginin ve kokusunun etkisinden koklamak için eğildiği çiçeği istemeden koparan elle, bile isteye, hem o çiçeği...