Güçlünün tabiatı ile muhterisin karakteri aynı çizgide buluşur; eldekini büyütmek ve olup bitenin özünü saptırıp saklamak. Meselelerin teorik tartışma düzeyini yitirip günlük gelişmelerin ve politik dilin kontrolüne girmesiyle sadece hayatın akışı değil zihinler de şekillenir. Güçlü ve muhteris bu fırsatı kaçırmaz. Propaganda eşliğinde elinde çiçek görünümlü dayatmalarla gülücükler saçarak yol almaya çalışır. Başı defalarca kazanmanın şevkiyle dönmüştür. Yetmez buradan kendisine ilahi bir varlık hikayesi yaratmaya koyulur. Sanat ve düşünce faaliyetlerinin doğasındaki yüksek kaybetme iştiyakı kabul bile görmez böylesi hallerde. Hatta kaybetmek, ötekilerin, kötülerin kaderi sayılır. Muhterisler ve paydaşlar bir süre de olsa böyle şenlik içinde yaşayıp...
Gazete Oku Mobil Uygulama
Uygulamadan Takip Edin.