Sanatta neyi tartışırız? Aslında sanatta tam olarak tartıştığımız nedir? Birkaç kelime ekleyerek bu soruyu hem çoğaltabilir hem de bağlamını genişletebiliriz. Sonuçta aynı yere, sanatta neyi tartıştığımız meselesine döneriz. Sanatı tartışmak, diğer her olgu ve kavramı tartışmak gibi, bilgi, etik ve bağlam meselesidir. Amaçları bakımından ve varılacak sonuçlar (varsa eğer) yönünden, konuları ayrı ayrı olsa da, tartışma bir yöntem işidir. Ki, Descartes’dan beri de yöntem sadece felsefenin değil bilim dahil hayatın konusudur. Hayatı ve onu dolduracak, çekip çevirecek saf bilgiye gerçekten ihtiyaç duyanlar tartışmanın yöntemini de bulurlar. *** Sanatta neyi tartışırız diye sormam, biz Türkiye’de sanatı tartışıyor muyuz sorusunu da içeriyor aslında. Neden saklı bir hükümle soruyorum bu soruyu? Umutsuzluktan mı yoksa sonuna kadar gerçekliğe bağlı oluşumdan ve onu kabul edişimden mi?Şartlar ne olursa olsun, tartışmaya, tartışabilmeye, tartışmak gerekliliğine sonuna kadar inanmış birisi olduğum halde üstelik. Sanatın hem kavramsal hem de türler içinde izler çevre bağımsızlığına ulaşamadığı, sanatçının her tür tepkiyi göze alarak yol almadığı toplumlarda kaçınılmaz bir durum bu. Sanatı, ne olursa olsun sadece sanatı kendi bağlamı içinde tartışabilmek için hem sanatçının tek, tekil, özgür ve yetkin olması gerekiyor hem de o sanatçıyı takip edenlerin ona hayat verebilecekleri bir iklim oluşturmaları şart.