İlhan Berk’in doğumunun 100’üncü yılı kutlanıyor. Adına sergiler açılıyor, üniversitelerde sempozyumlar düzenleniyor, edebiyat ve şiir dergilerinde özel bölümler hazırlanıyor. Geç de olsa Cemal Süreya, Turgut Uyar, Gülten Akın, Edip Cansever, Ece Ayhan, Sezai Karakoç geniş okur kitleleri, özellikle de gençlerle buluşmayı başarmışlardı. İlhan Berk, saf ve çatışmasız bir şair olarak arada kalmıştı. Onu şair saymayanlar, anlaşılmaz bulanlar, durmaksızın arayış içinde görenler, genç şairlerden şiir araklayıcı diyenler vardı. İlhan Berk mi, o da şair mi sözü dillendirilir dururdu. Şimdi görülüyor ki İlhan Berk geç de olsa yerine oturuyor ve karşılığını buluyor. Bu durum saf ve modern şiirimizin kazanç hanesine eklenirken, genç şairlerin söylemi değişiyor, genel kültür ortamı geçmiş tavrını gözden geçiriyor. *** İlhan Berk aslında yalnızlığının farkındaydı. Bir yoksul olarak geçirdiği ilk gençlik ve sonrası yıllar boyunca kendisini gerçekleştirmek ve yenilemek için her yolu denemişti.