Ahmet Büke’nin yeni öykü kitabı Varamayan’ı okuyorum. Daha doğrusu ilk bölümü iki kez, ikinci bölümü bir kez okudum. Buna rağmen okuyorum diyorum, çünkü iyi kitaplar bittikleri yerde tekrar başa döndürürler okuru. Dil ve hayatla kurdukları etkileyici irtibat ve yarattıkları canlı karakterler sayesinde olur bu. Ahmet Büke de hem hayata bağlı hem de dilci bir öykücü. Canlı karakter yaratmakta ise oldukça hünerli. Hayat bazen en sıradan olanın en sert gerçekliğiyle belirir onda. Dil ise bu gerçekliği bir dokumacı kuşu inceliği ile örer. Bir yandan olay, bir yandan insan ama asıl dili duyarsınız, dilin o hep kurucu vasfını görürsünüz. Buna bir de Ahmet Büke’nin doğa ile kurduğu, gözleme dayalı esaslı etkileşimi eklediğinizde karşılaşacağınız edebiyat seviyesi kendiliğinden yükselir.