Arap Baharı’ndan bu yana, İslami olan veya (siyaseten) böyle nitelendirilen bir örgütler sağanağında yaşıyoruz. Nicedir, haber bültenleri çoğunlukla ya onların eylemleriyle ya da “özgürlük dağıtan süper gücün” onlara karşı yaptığı yeni saldırılarla başlıyor.
Rejimin şiddetine en fazla muhatap olmasıyla tanıdığımız Mısır ve Suriye İhvanı bile, yeni zuhur ediveren onlarca grubun silahlı, siyasi ataklarıyla gölgelenirken, bunların hangilerinin İslami, hangilerinin uluslararası örgütlerin kontrolünde veya doğrudan onlar tarafından kurdurulmuş olduklarına dair yoğun bir bilgi kirliliğiyle de iç içe bulunuyoruz.
Hal böyle olunca, malumat kirliğinden arınabilmenin ve dolayısıyla at izine karışan it izini ayırabilmenin en sağlıklı yolu, uzun zamandır var olagelen İslami akımları, kimi farklılıklarına rağmen bunlardan biriyle şu ya da bu oranda ilişkili olan yeni yönelimleri bihakkın bilmekten geçer.
Bu manada iyi bir çalışmanın bilgisini paylaşmak istiyorum: Çağdaş İslami Akımlar.
Mehmet Ali Büyükkara’nın imzasını taşıyan ve Klasik Yayınları’nın İslam Medeniyeti Araştırmaları serisinden çıkan bu kitap (5. basım, Mart 2017), yazarınca “daha ileri araştırmalarda zemin teşkil edeceği” umuduyla, öğrencileri için bir ders, araştırmacılar ve konun meraklıları için bir el kitabı şeklinde tasarlanmış.
Büyükkara’nın bu takdiminde ziyadesiyle mütevazı davrandığını benim söylememe gerek yok, kitabın muhtevası bunu göstermeye yetiyor: