Sadece Recep Tayyip Erdoğan’a olan bitimsiz kinleri nedeniyle, CHP adayını cumhurbaşkanı yapmak için kırk dereden su getirerek onu aklayıp paklamaya, romantik solculuk yakıştırmaları dahil, neredeyse saz çaldırıp oynatmaya tam teşebbüs halindeki kalemşörler, bunca gayretlerine rağmen bir arpa boyu olsun yol kat edemeyişlerinin kızgınlığını, kahırlı sorularıyla ifşa ediyorlar.
“E daha ne yapsınmış CHP’nin adayı! Halkın dilini kullanıyormuş, halka temas etmede mahirmiş, mücadeleciymiş, iyi sallıyormuş, alttan almıyor ve altta kalmıyormuş, bir şeyi bin kere tekrar etmekten usanmıyormuş, üstelik ekibi de iyiymiş, apolet sökme çıkışları dahil riski çok seviyormuş, teröristleri koruma ve kollama, dün söylediklerini bugün yalanlama gibi konularda şaşırtmayı seviyormuş, CHP’nin genel başkanlığına layık bulunmadığı halde ülkenin cumhurbaşkanlığına asılmada kararlılık gösteriyormuş. Partisi de -haklarını yememek lazımmış- adayını iyi destekliyormuş. Bunların hepsi tamammış ama yine de ne CHP’nin adayı halka yaranamıyormuş. E daha n’apsınmış.”
Bunları söylüyor ve böyle soruyorlar ama asıl cevabın kendi sorularında yattığını görmedikleri için, elleri hüsrandan, dilleri çukurdan kurtulmuyor.
Nedir sorularının içindeki cevap?
Şudur: CHP’nin adayı salt halka yaranmak için bunları yaptığı için halka yaranamıyor.
Çünkü yaranmaya çalışmak samimiyetsizliğin karinesidir ve bunu da bizim halkımız CHP’nin hem geçmişinden hem de bugününden çok iyi bilir.