Güzel kitaplar çıkıyor ve nitelikli dergiler...
Pazar yazılarımda bunların (hiç değilse anonslarını) yapmaya çalışıyorum ama yetişmek ne mümkün.
Bir de herkesten önce benim sesli düşünmek suretiyle ihtiyacımı karşılamaya çalıştığım sanat nazariyatına dair Pazar günlerine mahsus yazılarım var paylaşılmayı bekleyen...
Bunlar ne ıskalanmalı ne de ertelenmeli ama işte neticede benim adım Hıdır!
Bu manada daha Ketebe Yayınları’nın o güzelim kitaplarından söz edebilmiş bile değilim. Özkan Gözel’in Kendi İçine Düşmek, İbrahim Karagül’ün Tanklar Kabe’ye Dayanmadan, Mete Çamdereli’nin Din Ekranda Nasıl Durur adlı kitapları vd. hakkında acilen yazman gerekiyor oysa ki.
Bir de kendi gelenler var. Örneğin TOKİ tarafından yayınlanan İstanbul’un Ressamı Hoca Ali Rıza – Ev ve Şehir adlı iki ciltlik güzel bir hacimli çalışma!