Her deprem sonrasında uzman olarak nitelenen ve çoğu da sahiden öyle olan ya da diploması nedeniyle bazıları öyle görünen kişilerden gözlere, kulaklara ve idraklere boca edilen birçok bilgiye maruz kalırız.
İlk bakışta depremi yaşayanlar veya deprem riski taşıyan bölgelerde oturanlar açısından değerli görülen bu bilgiler, toplumda yaygınlaştıkça malumatlara dönüşerek artık yayılması veya yaygınlığı önlenemez, dizginlenemez bir şekilde popülerleşir. Bu sayede herkesin bir görüşü oluşmaya başlar ve örneğin mikrobiyoloji bir salgına maruz kalan toplumlarda ancak sınırlı sayıdaki kişilerin işi/ilgisi olmaktan çıkıp, nasıl herkesin ortak malumatı haline gelirse, yapı, mimari ve şehir konuları da deprem nedeniyle herkesin ortak malumatı haline gelir.
Burada ilgili bilgilerin “herkesleşme”sine bir itirazımız yoktur. İtirazımız onun toplum tarafından malumat yığınına çevrilerek, deprem anındaki tecrübelerin ve sonrasında yapılacak faydalı işlerin her kafadan çıkacak bir ses yüzünden değersizleşmesi, eleştirilmesi ve giderek bir çatışmaya dönüştürülmesidir.
Bunlara, deprem hakkında konuşuyormuş gibi görünerek, kendi bilim putçuluğunu halka dayatmaya kalkışan ve...