Zemahşerî’nin “Mü’minler, mü’minleri bırakıp (dûni), inkarcıları dost edinmesin.” (Âl-i İmrân 3:28) emrini, ilgili kelime üzerinden kendini kafirlerden uzakta tutma ve Allah’ın korumasından başka hiçbir korumaya tabi olmama şeklinde tefsir etmekle, siyasetteki ilk hadde, dünya ve ahireti tek bir imgede toplamak suretiyle dikkat çekmekle, kimi müfessirlerimizin dünyanın değersizliğiyle ilgili sorunlu yaklaşımlarının dışında durduğunu ifade etmiştik.
Denâet kelimesinin cahiliye devrinde değerlilik-değersizlik yönündeki kullanımlarından hareketle, “Bu dünyayı küçümseyen bir yaklaşım, yani Dünyâ’yı tam olarak dünyâ (aşağı) olarak görmek, doğrusu, dini bir inanca özgüdür. Bu tür bir âlem tasavvurunun antik zamanlarda Arabistan’ın içinde ve civarındaki Hıristiyan çevrelerde çok yaygın olduğunu, Arapça Hıristiyan literatürü tarihini yüzeysel olarak incelediğimizde bile kolaylıkla görebiliriz” diyen Toshihiko İzutsu ise, Kur’an’daki kullanılışına...