Ömer Lekesiz Yeni Şafak Gazetesi

Edebiyattaki sıradanlaşmanın değeri

Sıradanlaşma ve değer kelimelerinin, bir cümle içinde birlikte kullanılmasının biraz sakıncalı olacağını tahmin etmekle birlikte, aşağıda edebiyat için zaman esasından...

06 Eylül 2019 | 61 okunma

Sıradanlaşma ve değer kelimelerinin, bir cümle içinde birlikte kullanılmasının biraz sakıncalı olacağını tahmin etmekle birlikte, aşağıda edebiyat için zaman esasından hareketle yapacağımız bir genel değerlendirmede bunun gerekli olabileceğini düşünüyorum.

Şöyle ki, kaynak belirtmem gerekirse, geriye doğru en son Harîrî’nin (v. 1122) Makamat’ında rastladığım, zaman değişti, gençler üstadlara karşı saygısızlaştı, yeni şairler şairlik edebini terketti... şeklindeki suçlamalar, ondan sonra da adeta kalıplaşmış bir şekilde birçok metinde tekrarlanarak bugüne ulaşmıştır.

Dolayısıyla bugün de bizler, şiirin (ki şiir edebiyatın kendisidir) emekten mahrum bir uğraş haline geldiğini, kendilerini şair olarak takdim edenlerin şiir bilgisinden (ki şiirin kendisi bilgidir) yana ciddi bir nasiplerinin olmadığını, bugün masa başında kimi eski sözlüklerden apartılan çarpıcı kelimelerle yazılan şiirlerin sahte oldukları kadar, ilgili sahteciliği de beslediğini vs. söyleye duruyoruz.

Burada Harîrî’den başlayarak, şiire (edebiyata) yüklenen bozulma / tarip olma kaderinin, fiziki bir durumdan önce zihnî bir durumla ilgili olduğunu söylemeleyiz.

Zira, Müslümanların başı zaman mefhumuyla oldum olası derttedir. Vakitler (günler) itibariyle müsaviliğin hüsran sayıldığı, zamanın tahripkar olmakla nitelendiği bir inanç ortamında, zaman telakkisinin olumlu yönde işlemesi mümkün değildir.

Böyle bir zaman telakkisi, dünya işlerinde daima sıradanlaşarak bozulmaya bitişik duracak ve hatta bu olgular bir tür kaderciliği besleyerek Harîrî’den beri olduğu gibi kendi başına bir gelenek oluşturan ve sayede kendi geleceğini de belirleyen şiiri de kaçınılmaz olarak kapsayacaktır.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dâvûd el-Kayserî’nin Mukaddemât’ı 23 Kasım 2024 | 31 Okunma ‘Sanat gayet lüzumlu bi şey olup, olmayınca hiç olmaz!’ 19 Kasım 2024 | 42 Okunma Horasan Erenlerinin ‘Anadolu Mayası’nı hayatın içinde tutmak 16 Kasım 2024 | 98 Okunma Horasan Erenleri hakkında birkaç soru 14 Kasım 2024 | 265 Okunma Horasan Erenleri: Ne devletle ne devletsiz 12 Kasım 2024 | 917 Okunma