Geçtiğimiz salı günü, İlim Yayma Cemiyeti Keşan Şubesi Başkanı Gürsel Debreli’nin delaleti, Yurt Müdürü Nurullah Güney’in gayretiyle Keşan İlim Yayma Cemiyeti Yükseköğrenim Yurdu’nda öğrencilerle Filistin konulu bir sohbette bulunduk.
“Sohbet” diyorum çünkü, Filistin direnişiyle ilgili genel bir bilgilendirme yaptıktan sonra, gençlerden gelen “güncel durum”la ilgili soruları merkeze alarak mevcut durumu sebep ve sonuçlarıyla birlikte değerlendirmeye çalıştık.
Öncelikle şu genel tespiti iletmeliyim: Keşan’daki soruların İstanbul’daki sorulardan bir farkı yoktu aslında ve hemen her yerde olduğu gibi ilk soru ezberlenmiş bir yanlışın tekrarlanmasından doğuyordu: “Nereden çıktı bu savaş?”
Bu soru Rusya’nın Ukrayna, Ermenistan’ın Karabağ saldırılarıyla “başlayan” bir savaş için ancak söz konusu olabilir; zira, sebepleri geniş bir tarihi ve siyasi bir zeminde yerleşik olsa da her iki savaş, onu ilk duyanlarda hayatın gündelik akışında ani bir sekmeye, iyi ya da kötü kendi kulvarında akmakta olan olaylarda ani kırılmaya; ortalama bir rahatlık ve huzur kaybının ortaya çıkmasına neden olması bakımından gerekli sayılabilecek bir sorudur.
Ancak konu Filistin...