Ömer Lekesiz Yeni Şafak Gazetesi

Hacca dair dört mesele

Hac denildiğinde (en azından Türk bakışı özelinde) Kabe’yi kuşatan (baskılayan) kibir mimarisi ile, hac vesilesiyle mübarek beldede hasıl edilmesi beklenilen siyasi kararların alınmamasına mahsus iki imge...

20 Ağustos 2019 | 1.095 okunma

Hac denildiğinde (en azından Türk bakışı özelinde) Kabe’yi kuşatan (baskılayan) kibir mimarisi ile, hac vesilesiyle mübarek beldede hasıl edilmesi beklenilen siyasi kararların alınmamasına mahsus iki imge oluşur.

Bu imgelerden ilki, romantik – mücahitliğin malzemesi olması yönünden, asla bir neden ve sonuç ilişkisi içinde çerçevelenmediği gibi, ikincisi de çoğu kez İslam dünyasının gerçeklerinden kopuk entelektüel tezlerin konusu ola gelmiştir.

Hac, ilgili fiillerin (menâsik) yapılması yönünden ferdî, bu fillerin belli mekanlarda ve belli zamanlarda herkesle birlikte ifası yönünden toplu bir ibadettir. Diğer bir söyleyişle hac, hem ferdiyetin, hem de toplulukta yer almanın hakikatlerinin yerli yerine konulmasıdır.

Bu tanım, mezkur iki imge ile birlikte düşündüğümüzde, parçadan bütüne (fertten ümmete) yönelen bir akış içinde, şu dört mesele esasında temellendirilmeye muhtaçtır:

1-Haccın bilgisi,

2-Haccın sevk ve idaresi,

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dâvûd el-Kayserî’nin Mukaddemât’ı 23 Kasım 2024 | 31 Okunma ‘Sanat gayet lüzumlu bi şey olup, olmayınca hiç olmaz!’ 19 Kasım 2024 | 42 Okunma Horasan Erenlerinin ‘Anadolu Mayası’nı hayatın içinde tutmak 16 Kasım 2024 | 98 Okunma Horasan Erenleri hakkında birkaç soru 14 Kasım 2024 | 265 Okunma Horasan Erenleri: Ne devletle ne devletsiz 12 Kasım 2024 | 917 Okunma