Bir önceki Cuma günü, CRR konser salonunun fuayesinde Uluslararası Hilye-i Şerife Yarışması’na katılan eserlerin hem sergisi açıldı hem de yarışmada dereceye girenlerin ödülleri verildi.
Cumhurbaşkanımızın açılışına ve ödüllerin sahiplerine sunulmasına iştiraki nedeniyle haber olabilen bu etkinliğin hemen ardından iki gün boyunca da İstanbul Sanat ve Medeniyet Vakfı’nca tertip edilen Hat ve Hilye-i Şerife Sempozyumu yapıldı.
Ancak bu sempozyum aynı zamanda sanata gösterilen yoğun ilgiyi tüm gerçekliğiyle faş etmesi bakımından herhangi bir haberin konusu olmadı.
Yapmak zorunda kaldığım bu ironiden hareketle şunu da söylemeliyim.
Sempozyumun, benim de katıldığım değerlendirme oturumunda ilgili vakfın Mütevelli Heyeti Başkanı Mehmet Çebi, geleneksel sanat eserlerinin tedavül sorunlarından, bu eserlere karşı halen devam ede gelen kültürel yabancılaşmaya kadar gündelik gerçeklikleri efradını cami ağyarını mani bir şekilde anlattı.
Çebi’nin dile getirdiği problemler çok ağırdı çünkü, o, söz konusu işlere “para veren” biri olarak konuşuyordu. Paranın söz konusu olduğu yerde şanlı sanatımız türünden yürüyen tiratlara, hamasete, romantizme, güzellemelere yer kalmaz.