Geçtiğimiz ay Lâmiî Çelebi’nin ‘Münâzara-i Bahâr u Şitâ’sıyla, Sezai Karakoç’un Leylâ ile Mecnun mesnevisinin sebeb-i teliflerinden hareketle, yazma ve yazarlık anlayışındaki bozulmanın boyutlarına işaret etmek, daha açık bir söyleyişle azgınlığı kanıksanmış sekülerleşmeye dikkat çekmek için yazdığım 5 yazının mürekkebi kurumadan, Ketebe’nin Ağustos kitapları arasından çıkan Sebeb-i Telif – Osmanlı Literatüründe Açık ve Örtük Yazma Nedenleri’nin elime ulaşmasına sevindim.
Zira bu tevafuk, mevcut kültürel ortamda yer alan akademisyen, sivil, sanatçı, edebiyatçı ve şairin… zikrettiğim sekülerleşme karşısındaki duyarsızlığına gösterdiğim duygusal tepkinin, akademik yönden izahı demekti.
Editörlüğünü Müstakim Arıcı ile Sami Arslan’ın yaptığı Sebeb-i Telif, FSMÜ Vakfı’nın Yazma Eserler Araştırma ve Uygulama Merkezi’nce başlatılan Osmanlı yazma eserlerine mahsus genel bir çalışmanın, 2022’de sebeb-i telif özelinde TTK, İSAM, FSM DUAM ortaklığında bir sempozyuma taşınıp, burada sunulan tebliğlerin bir kısmının makale...