Ömer Lekesiz
Ömer Lekesiz Yeni Şafak Gazetesi

Kubbeyi yere koymamak ya da kubbeyi yerine koymak

Osmanlı Türkçesi’nden kubbe kelimesi, mecazi olarak gökyüzü, kelime olarak “bir yapıyı örten yarım küre biçimindeki dam” demektir. Kubbe, sözlüklerde birçok deyime kaynak olmakla...

13 Temmuz 2023 | 196 okunma

Osmanlı Türkçesi’nden kubbe kelimesi, mecazi olarak gökyüzü, kelime olarak “bir yapıyı örten yarım küre biçimindeki dam” demektir.

Kubbe, sözlüklerde birçok deyime kaynak olmakla birlikte, günümüzde bunlardan en çok şu ikisi kullanıl-maktadır: Kubbeyi / kubbeleri çınlatmak ve Kubbe vermek.

Bu iki deyim bir aşırılığı imlemekte ortaklar. İlkinde sesin, ikincisiyle küçücük bir şeyi ziyadesiyle abartmanın aşırılığı kastediliyor.

Turgut Cansever’in kitabına ad olarak verdiği Kubbeyi Yere Koymamak (1997) deyiminin ikinci bir örneğine henüz rastlayamadığım için buna da yeni / ilk kullanım olarak işaret etmek istiyorum.

Hocamız aynı yerde “... Doğrusu, insanın yaptığının tutarlı olması gerekiyorsa, ‘Neyi yapmak doğrudur ve bunun özünde ne olmalıdır?’ soruları kaçınılmaz bir şekilde beni peşinden sürükledi.” dediğine göre, ona mal ettiğimiz kubbeyi yere koymamak deyimini ulvî, değer taşıyan bir şeyi ya da durumu gereğince korumak, onu ayağa düşürmemek şeklinde anlamamıza mani bir durum yoktur.

Fakat bu söyleyiş onunla benzer bir anlama sahip olan kubbeyi yerine...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sırrı Süreyya Önder, kırık hatıralar ve güzel umutlar 17 Nisan 2025 | 133 Okunma Sanat ve nazariyat mirasımız 12 Nisan 2025 | 37 Okunma Sanat, meyil, yönelme ve yön ilişkisi 10 Nisan 2025 | 142 Okunma Karışık Düşünceler Defteri’nden 08 Nisan 2025 | 30 Okunma Yumruklarımızı sıkmışız sadece bekliyoruz! 05 Nisan 2025 | 111 Okunma