Ömer Lekesiz Yeni Şafak Gazetesi

Kudüs’teki gerilim ne ilktir ne de son olacaktır

Elli yıldır İsrail işgali altında bulunan Kudüs’te (Beytü’l-Makdis’te, el-Aksa’da, Harem’de), ilk defa üç gün boyunca ezanlar okunmadı, Cuma ve vakit namazları kılınmadı. Bu üç...

21 Temmuz 2017 | 100 okunma

Elli yıldır İsrail işgali altında bulunan Kudüs’te (Beytü’l-Makdis’te, el-Aksa’da, Harem’de), ilk defa üç gün boyunca ezanlar okunmadı, Cuma ve vakit namazları kılınmadı.

Bu üç günün sonrasında Harem’in de içinde yer aldığı eski şehrin, en işlek kapılarının girişlerine metal dedektörler konuldu. Filistinli Müslümanlar, İsrail tarafından güvenliği sağlama bahanesiyle zaten had safhaya çıkartılmış olan denetlemenin bu yeni aşamasına (da) itiraz ediyorlar, çünkü bunun bir güvenlik meselesi değil, el-Aksa’yı işgalin yeni bir adımı (safhası) olduğunu düşünüyorlar ki, İsrail tarafından bu zamana kadar açık ya da gizli olarak yapılan her şey de zaten onların tepkilerini haklı kılıyor.

Harem merkezli olarak yeni gerilimin özetinin özeti budur. Ancak İbranilerin karakterini, inancını ve tarihini iyi bilenler meselenin tek merkezli (boyutlu) olmadığını da iyi bilirler. Bu bakımdan, el-Aksa’da bunlar olurken, İsrail’in bunların beraberinde daha neleri planladığını, bu olayı sadece İslam ümmetinin değil, dünya gündeminin ilk maddesi haline getirmekle şimdi hangi samanın altından su yürütmeye yeltendiğini de görmeye çalışmak gerekir. 

Bu konuda öncelikli olarak belirlenmesi gereken husus şudur:

İbraniler, Babil Kralı Buhtunnasr’ın Kudüs’ü işgal edip, Süleyman Mabedi’ni yıkarak İsrailoğulları’nı Babil’e sürdüğü tarihten (MÖ 586) itibaren, Hz. Süleyman devrindeki kadar güçlü bir ordu kurma imkanını da kaybettiler.

Bunun yerine modernizmin ve (dolayısıyla kapitalizmin) doğuş şartlarında, ekonomide, bilimde, teknolojide, felsefe ve sanatta üstünlük kurma yoluyla, sığındıkları toplumları, ülkeleri doğrudan etki altına alıp, perde gerisinden onları yönetmeyi seçtiler.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Dâvûd el-Kayserî’nin Mukaddemât’ı 23 Kasım 2024 | 59 Okunma ‘Sanat gayet lüzumlu bi şey olup, olmayınca hiç olmaz!’ 19 Kasım 2024 | 42 Okunma Horasan Erenlerinin ‘Anadolu Mayası’nı hayatın içinde tutmak 16 Kasım 2024 | 98 Okunma Horasan Erenleri hakkında birkaç soru 14 Kasım 2024 | 265 Okunma Horasan Erenleri: Ne devletle ne devletsiz 12 Kasım 2024 | 917 Okunma