Depremle ilgili her neyi konuşuyor olursak olalım, “sağlam zeminde güvenli inşaat” konusunun tartışılabilecek hiçbir yanının olmadığını öncelikle belirtmek durumundayız.
Ancak şunu unutmadan: Deprem vb. etkilerle yıkılmayacağından emin olunan bir evde yaşamak, ölüm fikrinin ötelenmesine sebep olamaz. Çünkü her canlı ölmeye doğar; yaşamak ne zaman, hangi mekânda erişeceği asla bilinemeyen bir hakikat olarak ölmeye-durmaktır. İnsan bu ölmeye-durma hali içinde evlenme, çoğalma, mal edinme, yaşadığına dair bir iz / eser (sanat) bırakma, başkaları için fayda sağlama, düzensiz olan tabiatı kendi yaşama ve zevkine uygun yeniden kurgulama ve kurma, ilk ve son tahlilde dünyayı ahireti için bir tarla sayarak onda bu anlayışa göre hasatta bulunma… özelliğinde yaratılmıştır.
Bu hâl ve fiiller içinde bir Müslümanın, inancının adıyla -İslam ile - başlayıp, uygulamalarıyla bütünleşen teslimiyet ve tedbir ayrımına, bunlardan üretilen ya da elde edilen nispetlerin aklen doğru anlaşılabilmesi ve anlatılabilmesi bakımından başvurmanın ötesinde bir ihtiyacı yoktur. Çünkü bir müminin tedbirliliği ancak Allah’a teslim olmasıyla değerlidir, aksi halde tek başına tedbir bir şirk...