Ömer Lekesiz
Ömer Lekesiz Yeni Şafak Gazetesi

Sanat, mizan ve dil

“Tasavvuf ilminin İslam sanatlarıyla ilişkisi (...) hiç şüphesiz, sûfînin, beş duyu ile idrak ettiği âlemin ötesinde, yani metafizik âleme/melekûta ulaşıp keşf ve ıttıla’ yoluyla bilgi edinmesi ve bu bilgilerinin kitap, beste ve başka eserlere dönüşmesiyle yakından ilgilidir.

11 Aralık 2020 | 158 okunma

Önceki yazımızı şu cümleyle bitirmiştik: Kubbetü’s-Sahra’nın tezyin ve tezhibindeki tezekkür (hatırlama) insanın unuttuğu ya da hakkında gaflete düştüğü şeye döner: Zâkirleri zikrettikleri şey nedeniyle zikretmek!

Kıble mescidinin inşasına kadar mescit olarak kullanılmışsa da, Kubbetü’s-Sahra’nın asıl Mirâc-ı Müşerrefe Kayası’nın İslam eliyle zarflanması maksadıyla yapıldığını tekrar hatırlatarak, birinci galerisinin doğrudan Taş’ın muhafazasına, ikinci galerisinin ise ilk mahfazanın tahkimine yönelik oluşundan hareketle, yukarıdaki zâkir-zikir kelimelerinin mezkur ilişkisine göre taşa yüklenen değerin nedenlerine eğilebiliriz:

Sahra / es-sahre kelimesi kaya anlamındadır. Zemahşerî’nin Keşşâf’ındaki kaydına göre, “Hasan-ı Basrî şöyle demiştir; ‘Allah Teâlâ yeryüzünü Beyt-i Makdis’in mekanında, üzerinde bir duman tabakası yapışık bulunan bir kaya şeklinde yarattı.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sırrı Süreyya Önder, kırık hatıralar ve güzel umutlar 17 Nisan 2025 | 172 Okunma Sanat ve nazariyat mirasımız 12 Nisan 2025 | 38 Okunma Sanat, meyil, yönelme ve yön ilişkisi 10 Nisan 2025 | 142 Okunma Karışık Düşünceler Defteri’nden 08 Nisan 2025 | 31 Okunma Yumruklarımızı sıkmışız sadece bekliyoruz! 05 Nisan 2025 | 111 Okunma