Geçen gün, gazetemizin yazar sekretaryasını yürüten Hilal Korkmaz’ın emanete sahipliği sayesinde, biri Selahattin Enis’ten, diğeri Belkıs Sami Boyar’dan iki kitap düştü masama.
İkisi de Koç Üniversitesi Yayınları’ndan.
Yayınevi Koç’a ait olunca, Koç Holding’in tepe noktasındaki isim olarak Ali Koç’u zikretmemek olmaz.
Son tahlilde Yapı Kredi Yayınları’nı kapitalist bir kurum olarak kategorize edip, patron – kitap uyumsuzluğundan / ilişkisizliğinden hareketle “ne alaka” demeyiniz çünkü, Ali Koç şahıs olarak, yıllar yılı düzenli bir şekilde sahaflardan kitap toplatan biri olarak bilinir. Bu iki kitabın, onun kütüphanesinden çıkmış olması da bir yana, doğrudan onun talebiyle yayınlandığı şeklinde güçlü bir his var içimde.
Çünkü, 2017’de Selahattin Enis’i, Belkıs Sami Boyar’ı merak edecek okur sayısının bir elin parmak sayısını geçmeyeceği aşikar iken, onları inadına yayın dünyasına yeniden dahil edecek bir iradenin, ancak kitap sevgisi nedeniyle zarar bütçesi yapabilen bir patron iradesi olması gerekir.