Şiddet, insan fıtratına dâhil olduğu için idrak edebildiğimiz zamanda ve mekânda da onun eliyle daima var olacaktır.
Hayırlı ve hayırsız, iyi ve kötü, güzel ve çirkin… olmak gibi ikili bir oluşa tabi bulunan şiddet, ilahî şeriatlarla tanımlanmış ve sınırlanmıştır.
Bu cümleden olarak Müslümanların şerlilik, nifakçılık, bozgunculuk ve sapkınlıkta azgınlık cihetlerinden de kâfirlerle mücadeleleri mezkûr sınıra dâhil edilmiştir ki, kendi günümüzde ve elan şu vaktimizde Siyonistlerle mücadele ediyor oluşumuza da önce buradan bakmamız gerekir.
Elbette, terör devleti İsrail’in sair dünya kafirlerini de arkasına alarak Filistin halkına karşı yürüttüğü soykırımın bir an önce bitmesini arzuluyor olmakla birlikte, Siyonistlerle savaşımızın hiç bitmeyeceğini, bitiyor gibi göründüğü noktada bile aslında yeniden başlıyor olduğunu idrak etmemiz gerekir.
Kur’an bize Allah’a şirk koşmaları, sapkınlıkta azgınlaşmaları, bozgunculuk yapmaları ve adaletten şaşmaları nedeniyle… birçok kavmin helak edildiğini haber veriyor ki, bu bilgi aynı zamanda olacak olanın da bilgisi hükmündedir.
Zira Allah asla kötülüğü yaratmaz ve yarattıklarına zulmetmez. Ancak zikrettiğim...