Tanzimat Osmanlı muhafazakarlığını, Meşrutiyetler Tanzimat’ı, Cumhuriyet tamamını kötüleyerek kendine meşruiyet kazandırmaya çalıştı.
Geçmişin eksikliklerini, arızalarını, yanlış tutumlarını gidererek, düzelterek, tamir ederek aşmayı değil, bilakis ilgili tartışmaları derinleştirerek negatif bir söylemle birbirleri üzerinden geleceğe taşıdılar.
Bu nedenle birbirlerine göre farklılık ortaya koyamadıkları gibi, benzerlikleri olsun koruyarak, kendilerine mahsus bir yer açamadılar.
Neticede her üçü de, yönetim bakımından bir yenilik vadetseler de, halkı devlete sahiplik duygusuyla harekete geçirecek düşünsel bir atılıma sahip olamadılar. Bilakis, Batılılaşma eksenli değişimleri dayatma zorbalığında yarıştılar.
CHP ise, bu süreci değiştirilmeyecek ve değiştirilmesi dahi teklif edilemeyecek bir umde olarak benimseyip, bunu siyasi savaşının en önemli nesnesine dönüştürdü.
Öyle ki, Osmanlı’yı dindarlığın, dindarlığı ise Osmanlıcılığın bir alameti gibi görerek ve göstererek halka, milli tarihe, ilgili maddi ve manevi değerlere savaşı kendi zihniyetinde meşrulaştırdı; tarih körlüğünü parti tarihine zemin yaparak kendi aslına kattı.