Olay malum: Türkücülerden, şarkıcılardan ve sporculardan oluşan bir grup Zeytin Dalı Harekatı’na destek ve operasyona katılan askerleri başarılarından dolayı kutlamak maksadıyla, Suriye sınırındaki Oğulpınar Karakolu’nda gittiler. Grup oradayken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da askeri kamuflaj elbisesi giyinmiş olarak bu karakola geldi ve söz konusu grupla birlikte askerlere hitap etti.
Bunun hemen ardından siyasi muhalefet tarafından yoğun bir gürültü çıkarıldı; dizginsiz, destursuz, içeriksiz, seviyesiz bir itiraz sergilendi.
Tersinden düşünüldüğünde hemen geçersizleşiveren bu itirazın mahiyeti ise şöyleydi: Zeytin Dalı Harekatı iç siyasete alet ediliyor.
Bunun tersi ise şöyledir: Zeytin Dalı Harekatı’nın, bir depolitizasyona uğratılarak, halkın bilgisinden ve dolayısıyla mevcut siyasi iktidarın iradesinin tezkiyesinden uzak tutulması...
Bu itirazda başı çekenlerin, buldukları her fırsatta Bülent Ecevit’i Kıbrıs Çıkarması vesilesiyle kahraman bir başkomutan ilan etmeleri ise yaşadıkları çelişkinin boyutunu ele vermeye yetip de artıyordu.
Peki, olayla ilgili itirazı gerektiren hiçbir husus yok mudur?