Tevrat’ta Allah’ın yaratma merakının giderilmesi için Hz. İbrahim’den; temizlenme yasası ve ölüyü konuşturma mucizesini de ihtiva eden bir uygulamasıyla ilgili olarak Hz. Musa’dan istediği kurbanda ilk şartın “Bana / Benim için / Benim yasama göre” şeklinde olmasından da görülebileceği üzere Musevî şeriatın kurban emri öncelikle ferdî bir emirdir. Fertlerin Tanrı’nın kurban emrini yerine getirmeleriyle konu toplumsal bir boyut kazanıyor gibi görünse de bu -Siyonazilerin şimdi yapmak istedikleri gibi- genetiğiyle oynanarak güya Tanrı’nın talebine uygun hâle getirilmiş bir ya da birkaç düvenin kesilmesiyle kayıtlı değildir.
Nitekim Yahudilerdeki ineğe tapma sapkınlığını, Mısırlı Kıptîlerin koçları (Firavun halkının boğaları), Sabiîlerin tekeleri, Hinduların inekleri kurban etmediklerini; sahih olmayan bu görüşlerin izlerinin silinmesi için Musevî şeriatta dört ayaklı hayvan türlerinden özellikle üç tanesinin kurban edilmesinin emredildiğini “yumuşatarak” belirten ve kurbanın hafife alınmayacağını, “Tanrı’nın ismine sunulan kurbanın önemsenmemesinin söz konusu olamayacağını” bildiren Maimonides, “Kurban ve yüce Tanrı’nın ismiyle kesilen her şeyin yüceltilmesi için bize şu...