Ömer Lekesiz Yeni Şafak Gazetesi

‘Ve toprak bağırmadıkça kesilen bir kurban gibi’

Önceki yazımızda “Sezai Karakoç’un Leyla ile Mecnun mesnevisindeki sebeb-i telifi başlı başına bir şiir dersidir” demiş ve ilgili ilk şiiri sözde öncelik daima şairindir vurgusuyla birlikte okumak için...

27 Temmuz 2024 | 45 okunma

Önceki yazımızda “Sezai Karakoç’un Leyla ile Mecnun mesnevisindeki sebeb-i telifi başlı başına bir şiir dersidir” demiş ve ilgili ilk şiiri sözde öncelik daima şairindir vurgusuyla birlikte okumak için nakletmiştik. Şimdi o şiirde Karakoç’un ne söylediğine bakalım:

Karakoç o şiirinde,

1- Sözün Nizâmî, Molla Câmi ve Fuzûlî örneklerindeki gibi -en büyüklerinden- birer anıt esere dönüşerek hayata ve hayale dair boşlukları bihakkın doldurduğunu, yazılabilecek bir öykünün önünde durmanın ilk bedelinin ise o dolulukta kendi sözünü dolduracak boşluk bulmanın, malayani şeyleri terk edip, ateşten bir işe girişmek ve bunun ilk bedelinin de asıl maksadına ulaşıncaya kadar kuşkular içinde yüzmek, hayat ışığında gözleri kamaşmak, huzurunu kaybetmek, kalemini küflendirmek… demek olacağını bildirmektedir.

2-Bunlara rağmen, kelimeye erişmeye ve onu söylemeye yazgılı olduğunu düşünen kişinin bu eyleminde musır olması gerektiğini, ancak ve ancak şairlerin yaşayamadıklarını yazabildiklerini ama o yazılacak olanı yaşarlarsa susacaklarını hatırlatarak, bunun için korkmadan ölüme dalmayı ve...

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Osmanlı, Bâtınîleri ‘dışın içinde’ neden ve nasıl konumlandırdı 14 Eylül 2024 | 173 Okunma Bâtınîlerle ilgili siyaset Osmanlı’da nasıl değişti 12 Eylül 2024 | 986 Okunma Selçuklular Bâtınîleri neden yok edemedi 10 Eylül 2024 | 1.447 Okunma Bâtınîler, Fâtımîler, İsmailîler ve… 07 Eylül 2024 | 422 Okunma Her yığın layık olduğu efsaneyle yönetilir 05 Eylül 2024 | 254 Okunma