Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin ne ittifak yapma sebeplerinde ne de ona katılma şartlarında hiçbir bir belirsizlik yok.
Ne konuşulmuşsa açıkça beyan edilmiş, seçimlerle ilgili nasıl hareket edileceği, neler yapılacağı ve yapılmayacağı da alenen ortaya konulmuş.
Ayrıca Cumhur İttifakı’nın ilk ve son siyasi maksadı Türkiye’nin bekası ve bölünmez bütünlüğü olduğundan, orada niyetler sahih, istikamet de apaçıktır.
Cumhur İttifakı’na Sosyal Demokrat siyasi kimliğiyle katılan DSP’nin Genel Başkanı Önder Aksakal’ın iki gün önceki bir televizyon programında “Kandildeki teröristlerin ayrı ayrı her biri sözde yöneticileri (Kılıçdaroğlu’na) destek mesajı yayınladılar. Bunların her birini küresel emperyalizmin bir organizasyonu olarak görüyoruz” şeklindeki ifadesinden baktığımızda da yine söz konusu maksat ve ilgili tutumlardaki sarahat öne çıkıyor.
Demek ki, Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin vatan sevdasının ve halka huzur vadinin önüne geçebilecek, buna mahsus niyet ve istikametlerini karartacak, onları kapalı kapılar arkasında konuşmaya itebilecek hiçbir şey yok.
Aynı bağlamda yedili masayı oluşturan partilere baktığımıza ise yukarıda...