12 Eylül darbecilerinin kültürü sam yeli değmiş kar gibi eritmeye çalıştıkları yıllardan biriydi; elimizin biraz kalem tutmaya başladığı Mavera da İstanbul’a gidince, Dıral Dedenin düdüğü gibi ortada kalan bir grup genç okur-yazar, özellikle İstanbul’dan düşünce ve kültür adına gelebilecek yeni sözlere kulak kabartmaya, ilgili her kitabı, dergiyi bağrımıza basmaya başlamıştık.
İlhan Kutluer Hocamızın Modern Bilimin Arkaplanı adlı kitabını (1985) mezkur halimize denk geldiğinden ya da müzmin konulardan birini Müslüman bakış açısıyla incelediğinden olsa gerek sevinçle karşılaşmıştık.
Hep hatırımdadır Ramazan Dikmen bu kitabı “Bir entelektüelin ayak sesleri” olarak nitelemişti, çünkü Türkiye’de hiçbir zaman kendi asli anlamıyla kullanılmayan hatta Kemalistlerce ötekileştirici dilin öznesi ya da kutsal kasesi olan bilim kelimesinin Müslümanca bir bakış açısıyla incelenmesi çok değerli bir işti, ki ayrıca o yine belki de ilk kez bu kitabında bilimin özne değil bir eylem olduğunu söylemişti.
Kutluer, ilgiyle karşılanan bu 2. kitabına (ilki, Bilimsellik Üzerine...