-Bakma ünlü olduğuna, bence sen ondan daha yakışıklısın...
...
-Senin arkadaşlığın benim için daha önemli...
...
-Bir şey almayacağım, sadece bakıp çıkacağım...
...
-Bu hafta buluşamayız, ailemle bir yere gitmek zorundayım...
...
-Senin yanında kendimi çok güvende hissediyorum...
...
-Seninle bambaşka bir insan oldum ben...
...
-Var ya, annen çok şeker iyi niyetli bir kadın...
...
-Para benim için her zaman ikinci planda...
...
-Seni bulmak için yaşamışım demek ki hepsini...
...
-Sen istesen dahi ben seni asla bırakmayacağım...
Öğrendim ki;
“-Muhtaca para yerine akıl vermek, takdir değil nefret
kazanmaktır...”
İtirafım var
(...isim: mehmet ...şahir: istanbul ...yaş: yirmi sekiz)
Hava sıcak, site girişinde görev yapmak da zor...
Araç giriş çıkışı akıl almaz derecede yoğun...
Birine yer tarifi yapmaya kalksan araçlar düğün konvoyunu
andırıyor, kornaları da cabası.
Derken kapıya arabasıyla yaşlı bir Anadolu beyefendisi
yanaşıyor.
Bizde nezaket had safhada...
-Buyurun efendim, hoş geldiniz yardımcı olalım nereye
gelmiştiniz?...
“-Kızıma geldim yavrum B4 blokta oturuyor...”
Teyit etmek amacıyla amcaya kodlayarak tekrar soruyoruz;
-Amcacım Bursa 4 blok doğru mu?...
“-Ne Bursa’sı evladım, ben taaa Erzurum’dan gelirem... Bursa nire
Erzurum nire?...”
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)