(…isim: nevin …şehir: istanbul …yaş: yirmi)
Bir akrabamız çocuklarına “Dur onu yapma, yok dokunma” diyormuş, sürekli bağırıyormuş…
Bir gün parkta anneler çocuğuna hep böyle tam İstanbul aksanıyla hitap ederken o da kendi çocuğuna, “Anneciğim buraya gelir misin, canım benim” demiş…
Çocuk da korkmuş doğal olarak;
“-Anne deme öyle, çok korkuyorum…”
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim…)
Nostalji...
CHP grup toplantısında tartışmalar ayyuka çıkmış, sesler salondan taşmış...
Hatta vuruşmalar falan da olunca güvenlik amiri içeri dalmış;
“-Galiba önemli bir kararı görüşüyorsunuz...”
İçlerinden biri hızını alamamış;
“-Ne diyorsun?... Bu bizim ilkemiz...”
Ellerini yana açmış görevli;
“-Bir hiç uğruna bu kadar gürültü niye ki öyleyse?...”
Bizim pano
CAHİT: Oğlum senin ufaklık yine mi hasta?... Bir çocuğa bakamıyorsunuz?...
SERDAR: Abi bu aralar salgın...
CAHİT: Ne salgını bee, çocuğa şekerleri, cipsleri yedirin, sonra hasta oldu...
SERDAR: Valla salgın var... Dün Esenyurt acile gittim, gece bile müşteri doluydu.
Ana Kumanda
(…ATV / Esra Erol’la)
STÜDYODAKİ KADIN: Boş vakitlerinde ne yaparsın?...
STÜDYODAKİ ADAM: Boş vaktim yok benim...
∆∆∆
ESRA EROL: Yanakların kızarmış kız?... Ne oldu sana?...
EVLENECEK KADIN: Psikolojiktir, geçer...
∆∆∆
STÜDYODAKİ KADIN: Neden böyle donuksun?... Hiç gülmez misin sen?...
STÜDYODAKİ ADAM: Cehalet mutluluktur... Ben hep mutsuzum...
∆∆∆
ESRA EROL: Asım Amca başka ne gibi özellikleriniz var?...
ASIM AMCA: Valla kızım pazara kendim çıkıyorum...
Öğrendim ki;
“-Kazanmak kolay, elde
tutmak zormuş...”
Krampon...