-Ailen, kankaların ve hatta tüm dünya birleşse “Bu adam sana
göre değil” dese, o adama daha çok yapışırsın.
Ama falcı dediyse o adam bitmiştir...
...
-Bir kadına evlenme teklif etmek için en doğru zaman vize
haftasıdır beyler...
Bu ara hepsi “Okulu bırakıp evlensem mi” diye düşünüyordur.
...
-Bazen Selâmi Şahin peruğu gibisindir...
Olması gereken yerdesindir ama oraya ait değilsindir!
...
-Bir kadın hakkında “Benden sonra toparlayamaz” diye
düşünmeyin.
Kadının 3 kere kuaföre gitmesi ve yapacağı 8 alışveriş sizi tarihe
gömer...
...
-Bir erkek sizi gözleriyle süzüyorsa güzel olmuşsunuz demektir.
Ama bir kadın sizi baştan aşağı süzüyorsa muhteşem olduğunuz
anlamına gelir...
...
-Millet sevgilisine sarılıp ısınmaya çalışırken bizim yine garsona
“Pardon şal var mı?” diye soracağım müthiş soğuk havalar
başlıyor...
Öğrendim ki; “-Doğruya giden yol bir; ama ona ulaşmamak için çok ara sokak var...”
Hayata dair...
-Can sıkıntısı ve heyecan konusunda ayarlı olun. Heyecanı küçük
dozlarda ve yerinde kullanmak en iyisi. Biraz can sıkıntısı da
olacak tabii.
-Endişelerinizi somutlaştırın, bastırmayın. ‘Olabilecek en kötü şey
ne?’ diye sorun kendinize.
-Haset değil, hayranlık duyun. Sahip olduğunuzun tadını çıkartın,
kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayın.
-Suçluluk ve utanç duygularıyla mücadele edin. Genç yaşınızın
hurafelere dayanan iç sesini mantığınızla yenin.
-Abartılmış bir adaletsizliğe uğramışlık duygusundan kaçının.
Kendinizi de, başkalarının size ilgisini de fazla büyütmeyin.
-Hayattan tat alma duygunuzu besleyin. Her konuda yeni ilgiler
oluşturup geliştirin.
-Başkalarının hakkınızda ne düşündüğüne fazla kulak asmayın.
Kamuoyuna aç kalmayacak ya da hapse düşmeyecek kadar dikkat etmek
yeter.