DÜNYA Kupası’nın başlayacak olması üzerine birçok futbolsever,
ekran karşısına oturup, kafası dışarıda kalacak şekilde bütün
vücuduna beton döktürdü.
(…makara)
∆∆∆
TALISCA’nın bitirici futbolcu olma özelliği, kariyerini bitirmeyle
devam etti...
(…krampon)
∆∆∆
FORMASININ altındaki “Benimle evlenir misin” tişörtünü göstermek
için 5 yıldır gol atmayı bekleyen forvet oyuncusu, kız arkadaşı
tarafından terk edildi.
(…san_marino)
Ana Kumanda
(...ATV / Esra Erol’la)
ESRA EROL: Peki kaç yaşlarında birinin olmasını isterdin?..
STÜDYODAKİ KADIN: 50 civarı olabilir... Hatta şöyle çakı gibi
olursa, 50’yi biraz da geçebilir...
∆∆∆
ESRA EROL: Siz nerelisiniz, böyle her yemeği biliyorsunuz?..
STÜDYODAKİ KADIN: Babam Karadeniz tarafından gelme,
Erzurumlu...
Öğrendim ki;
“-Hayatın kısa olduğunu anlamak için uzun yaşamayı
beklememeli…”
Bizim pano
(…Bizimkiler’in ramazan dalgınlıkları)
Fatih’in; cami önündeki dilenciye para vermeyi düşünürken cebindeki
anahtarları mendile bırakması...
Dilencinin “Abi bu çok fazla” diye espri yaparak dalgınlığı belli
etmesi...
∆∆∆
Serdar’ın “Hazır gelmişken”, Eyüpsultan Mezarlığı’nda bir arkadaşın
babasının kabrini ziyaret etmeye yeltenmesi...
“Babanın mezarı neredeydi” diye telefon açınca, aslında hasta olan
adamın henüz ölmemiş olması...
∆∆∆
Mustafa Abi’nin; bahşiş istemek amacıyla kapıya gelip “Ben
davulcuyum” diyen adama “Bize davul lazım değil sağ ol”
demesi...
Espri yapmış olduğunu umuyoruz...
Küçük adam...
“-Kendini küçümsüyorsun, küçük adam.
‘Ben kim oluyorum da kendi görüşüm olacakmış, kendi hayatımı kendim
saptayacak ve dünyanın benim olduğunu açıklayacakmışım’
diyorsun.
Haklısın: Sen kim oluyorsun da kendi hayatımın üzerinde hak sahibi
olmak isteyeceksin?
Kim olduğunu şimdi söyleyeceğim sana:
Gerçekten büyük olan insandan seni ayıran tek bir nokta var:
Büyük adam da bir zamanlar çok küçük bir adamdı…
Ama bir tek önemli yetenek geliştirdi:
Düşünce ve davranışlarında küçük olduğu noktaları görmeyi
öğrendi...
Kendisi için çok değerli olan bazı şeyleri yitirmeyi göze alarak
kendi küçüklüğünün ve önemsizliğinin taşıdığı tehlikeyi giderek
daha iyi sezmeyi öğrendi…
Demek ki, büyük adam, ne zaman ve hangi alanda küçük adam olduğunu
bilir.
Küçük adam, küçük olduğunu bilmez ve bunu bilmekten korkar…
Kendi küçüklüğünü ve yetersizliğini, başkalarının gücü ve
büyüklüğünün kendisinde uyandırdığı güç ve büyüklük görüntüleriyle
örter….” (...W. Reich)
Temel’in yeri...
Fadime, fırtınalı bir havada geminin güvertesinde dolaşmaya
çıkmış...
Yanına bir görevli gelmiş ve uyarmış onu;
“-Burada durmanız ölümünüze sebep olabilir... Kuvvetli bir dalga
sizi denize sürükleyebilir...”
Temel uyarıyı yapan görevlinin yanına gelmiş ve öfkeyle
bağırmış;
“-Sen kim oluyorsun be kardeşim?.. O benim karım, ben uyarmıyorum,
sana ne oluyor?..”