Trabzonspor sürpriz oluşan bir pozisyonda, Burak'ın fırsatçılığı
ve akıllı dokunuşuyla çok erken bir skor avantajı yakaladı. Artık
Fenerbahçe'nin işi hiç kolay değildi. Trabzonspor'un alışılmış saha
içi rahatsızlıkları bilinen bir gerçekti. Ama Fenerbahçe, mecburen
ofansif futbola döneceğinden, iki handikapla karşı karşıyaydı.
Birincisi Robin van Persie yüzünden bir kişi eksik oynamak,
ikincisi de Trabzonspor'un pas trafiği yetersiz olsa da baskıda
devamlılık sağlayamaması. Ama ani ataklarda da tam Burak'ın
istediği ortam oluşmuştu. Golden kısa süre sonra Burak sakatlanıp
çıkınca, F.Bahçe çok önemli bir tehditten kurtulmuş oldu.
F.Bahçe'nin mutlaka devreyi en azından berabere bitirmesi
gerekiyordu. Çünkü ikinci yarı Vardar maçının yorgunluğuyla tempo
düşecekti ve Fenerbahçe bu şansı yakaladı. Alper'den ekstra bir
devre sonu golü geldi.
İkinci yarı Aykut Kocaman, bana göre yanlış bir değişiklikle
başladı. Tabii ki çıkması gereken tereddütsüz Persie'ydi ama yerine
Soldado'yu sahaya sürmeliydi. Çünkü santrforsuz bir kadro günümüz
futbolunda hiç düşünülmeyecek bir tarzdı. F.Bahçe yorgunluğu da göz
önüne alarak skorda denge varken riskleri azaltacak, daha kontrollü
oynayacaktı. Ama Olcay'ın şutunda Volkan yine hatalı bir gol
yiyince, bu sefer işler tam çıkmaza girdi. Bu golden sonra baskı
kurulsa da tempo vasatı aşamadığından verimli ve üretken
değildi.