F.Bahçe büyük taraftar desteğine rağmen farklı Ankaragücü
yenilgisi ile lig defterini kapattı. Sezon başından beri Cocu'ya
karşı olumsuz düşüncelerim yaptığı icraatlardaki bitmeyen
yanlışları gördüğüm içindi. Gelelim dün geceye; Önce bir takım
tertibine bakalım. Üçlü defans uygulaması ve Hasan Ali belki de
hayatında ilk defa bu mevkide oynadı. Orta sahanın ortasında
Jailson'un yanında bu sezon sadece Anderlecht maçında kısa süre
görev almış Oğuz Kağan. Sol kulvarda İsmail ve de dünyanın terk
ettiği çift santrforlu oyun. Üstelik de ilk defa Ayew-Slimani
ikilisi ile... Böyle bir şablonda organize ataklar geliştirmek ve
de üretkenlik sağlamak günümüz futbolunda eşyanın tabiatına ters
bir durum...
Cocu bu büyük hatalarına Oğuz Kağan sakatlanınca da devam etti.
Skor dezavantajına ve yanlış tertibe rağmen ümitler devam ediyordu.
Ama orta sahaya bir oyuncu alacağına bir santrfor daha aldı oyuna,
ondan sonra da zaten iş bitti. Bana öyle geliyor ki; dünü de
gördükten sonra sanki Cocu, "Beni gönderin de paramı alıp hayatıma
devam edeyim" diye düşünüyor. Zaten beklenen son da geldi. Ancak
geç oldu.
Ankaragücü ve İsmail Kartal'ı canı gönülden kutlamak lazım. Maddi
sorunlarla boğuşan ve kapasitesi sınırlı bir kadroyla oynayan
Ankaragücü'nün ligdeki durumu büyük başarıdır. Ankara ekibinde
Djedje diye bir ön libero izledim; geçen maçlarda da dikkatimi
çekmişti. Bana göre ligde böyle bir ön libero yok. Yapışkan gibi
pres yapıyor; üstelik topu kullanıyor ve bir de penaltı
yaptırdı.
Başkan Ali Koç, "Son haftalar bana ümit verdi" dedi. Bu nasıl ümit?
Son 4 maçta aldığın puan 3, attığın gol 1; Anderlecht de farka
giderdi de o genç defans oyuncusu Frey'e asist yaptı. Bunları
görmüyor musunuz?