Fenerbahçe'nin Konya deplasmanında çok ciddi kadro sıkıntısı
vardı. Son haftalardaki oturmuş 4'lü defans bloğu 3 cezalı ve bir
sakat yüzünden tamamen devre dışı kalmıştı. Bugüne kadar dünyada
pek benzeri görülmemiş bir olaydı. Bu tabloda Aykut Kocaman
santrforsuz oynamayı tercih etti. İlaveten bir de Mehmet Topal'ın
yanında ilk defa genç Oğuz Kaan'ı sahaya sürmüştü. Fenerbahçe'nin
istediği pas trafiğini sahaya yansıtması ve oyunu domine etmesi
mümkün değildi. Devre ortasına kadar Konyaspor oyunu konrtrol
altında tuttu. Fenerbahçe devrenin son 20 dakikasında arka arkaya
sağ kulvardan ataklar geliştirmeye başladı. Bu girişimlerde yapılan
kesmelerde hamle yapabilecek bir santrfor yoktu. Konya da bu
bölümde alan savunması uyguluyordu.
Kocaman ilk yarıda takım tertibinde büyük riskler yaptığını
anlayarak Isla'yı stopere Dirar'ı sağ beke çekip Souza'yı tekrar
Topal'ın yanına monte ederek en azından geri dörtlü hariç gereken
orta saha-forvet formatını kurmuş oldu. Ancak Isla'nın yaptığı
amatör bir hata ile skor dezavantajına düşüldü. Direnç kazanmış bir
Konyaspor karşısında işler artık çok zordu. Ama imdada Topal'ın
kornerden kafa golü yetişti. Bundan sonra Fenerbahçe galibiyet golü
için yüklendi. Bu arada Konyaspor çok net bir fırsatı
değerlendiremedi. Ama Fenerbahçe adına en önemli şanssızlık 93. ve
94. dakikaydı. Fernandao'nun kafa vuruşu direğe çarptı. Ama son
saniyede Valbuena'nın kaçırdığı fırsat inanılmazdı. Fenerbahçe'nin
dün en kötü oyuncusu Giuliano'ydu. Sonuçta puanlar paylaşıldı. Bu
kadar kurgusu bozulan bir Fenerbahçe'nin çok moral bozucu bir gol
yedikten sonra berabere kalması çok önemli bir kayıp değil.
Konyaspor doğru taktikle oynadı. En iyisini yapabilmek için
mücadele verdiler. Ama en büyük sıkıntıları ileri uçta. Orta
sahanın da performansı sınırlı olduğu için gol yollarında eksikleri
var. Bu yüzden eksikleri olan ve istediği oyunu sergileyemeyen
Fenerbahçe karşısında ofansif açıdan kısır kaldılar.