Dün Trabzon'da iki takımın da birbirlerine üstünlük kuramadığı
bir ilk yarı izledik. Rakibine oranla dinlenmiş ve bu maça
kendisini ciddi hazırlamış Trabzonspor, agresif presle Beşiktaş'ın
pas trafiğini ve ofansif etkinliğini önemli biçimde kısıtladı.
Kopuk kopuk ataklarda da tehlikeli oldular. Bir duran topta ön
direkte Novak ile pozisyona girildi. Ardından Sosa'nın gollük
pasında Lens kayarak net pozisyonu kestiğinde ve N'Doye'un kontrol
edemediği topta da çok önemli fırsatları kaçırdılar.
Beşiktaş takım olarak ağır maç trafiğinden dolayı yorgun olduğundan
oyunu domine edemiyordu. Biri Talisca ile çok net biri de Love ile
iki pozisyon buldular. Bunlar da devrenin son 7 dakikasında oluştu.
Takım savunması da garantili değildi Beşiktaş'ın. Rakibin atak
girişimlerini ikinci bölgede karşılayamayınca Tosic-Medel
ikilisinin işleri zorlaştı.
İkinci yarıda Beşiktaş rakibine olan kolektif üstünlüğü ile
kontrolü eline aldı. Bu arada Şenol Güneş, nihayet Vagner Love'ın
fiziki güçsüzlükten yetersizliğini görüp Negredo'yu oyuna sürdü. Bu
arada da Çalımbay'ın hatası gündeme geldi. Rodallega ile çift
santrfora döndü, iyi çalışan Olcay'ı çıkardı. Bu Beşiktaş için çok
elverişli bir ortam doğurdu.
Sonra Adriano çıkınca, Caner'in girmesi de Beşiktaş için artı oldu.
Bunun sonucunda kaliteli forvet Negredo'nun hazırladığı
pozisyonlarda Babel, iki gol atarak çok önemli üç puan ı getirdi.
Bu galibiyet ile Beşiktaş şampiyonluk yarışında ciddi bir yol aldı.
Quaresma'nın oynamadığı bu maçta Lens çok başarılı olmasa da bana
göre faydalı oldu. Çünkü bu tip deplasmanlarda Quaresma gerekli
randımanı veremiyordu. Beşiktaş'ta Babel ve Negredo dışında Medel
ile Tolgay çok iyi oynadı.
Trabzonspor, 55. dakikaya kadar fizik olarak çok iyi mücadele etti
ama ondan sonra kalite farkı ortaya çıktı. Rakibin de daha iyi
oynadığı bir bölümde Çalımbay'ın da büyük yanlışı buna eklenince,
yenilgi kaçınılmaz oldu.
Trabzonspor'da en çok müthiş bir mücadale sergileyen Okay'ı
beğendim.