Bu sezon ilk defa tribünlerin dolması futbolcular için maç öncesi büyük moraldi. Bir de buna daha ikinci dakika dolarken, Sow'un mükemmel golü eklendi ve takımın motivasyonu üst düzeye çıktı. Bu erken golden sonraki taktik plan, rakibin kendinden güçlü olduğunu göz önüne alarak takım halinde topun arkasına geçerek iyi yerleşimli bir alan daraltan savunma olmalıydı. Öyle de oldu. Devre sonuna kadar topa sürekli sahip olan taraf Manchester United'dı. Ama Fenerbahçe coşkulu, disiplinli ve yardımlaşmalı takım savunmasıyla rakibine net pozisyon vermedi. Bu takım savunmasının başarılı olmasındaki en önemli etkenlerden birisi de ileri uçta yer alan üç oyuncunun da defansif katkıyı hiç ihmal etmemeleriydi. Fenerbahçe bu yarıda iki kere kontratağa çıkabildi.
İLK DEFA ALPER'İ BEĞENDİM
Devre sonunda da Sow'un kafasıyla ikinci gole yaklaştı. İkinci
yarıda Mourinho'nun yaptığı değişiklik, Fenerbahçe adına büyük
avantajdı. Takımın en önemli prescisi Pogba ilk yarı sakatlanıp
çıkmıştı. İkinci savunma ağırlıklı oyuncuyu çıkarıp, Mata'yı oyuna
sürmek risk alınacağından takım savunmasını arızaya uğratacak bir
hataydı. Nitekim Fenerbahçe ikinci yarının ilk bölümünde yine
başarılı alan savunmasıyla oyunu tuttu. Bu arada da kazandığı
frikikten Lens'in mükemmel golüyle farkı ikiye çıkardı. Bu tabloda
artık daha fazla pozisyon bulmak için Emenike hamlesi
gerekiyordu.