Gelelim genel gözlemlerime;...
Fenerbahçe ilk 20 dakikada Saint Gilloise
fırtınasına tutuldu. Müthiş bir tempo ve hızlı hücumlarla bu
bölümde sürekli F.Bahçe'nin üstüne gittiler. Hatta ilk dakika
dolmadan az kalsın gol atıyorlardı. F.Bahçe pas yapamıyor, rakibi
karşılayamıyor, ileri çıkamıyordu. Oyunu 2
kurtarışla Livakovic tuttu. Sonra takım kendine
geldi. Futbolcular anladı ki fizik olarak
sahaya bir enerji yansıtmazsak iş kötüye
gidiyor. Çağlar'ın attığı gol de moral getirdi. Bu şekilde
devre tamamlandı. İkinci yarı da kontrol
F.Bahçe'deydi. Rakip 10 kişi kaldıktan kısa süre
sonra ikinci gol de gelince F.Bahçe çok rahatladı. Maç o
dakikada bitmişti. Ama
konsantrasyonunu
kaybederseniz hiç beklenmedik anda
sürprizlerle karşılaşırsınız. Osayi gereksiz bir penaltıya
sebep olunca ikinci sarıdan, kırmızı kart gördü. Livakovic
penaltıyı kurtardı. Ama F.Bahçe o morale rağmen gol yedi. Neyse ki
maç 3 puanla tamamlandı.
Gelelim genel gözlemlerime;...
Gelelim genel gözlemlerime;...