Riekerink’e eleştirim; Rodrigues’i çok geç oyuna almasıydı. Skor bu kadar rahatken onu da takıma alıştırmak gerekirdi.
Galatasaray'ın takım halindeki tempolu ve istekli futboluna, mükemmel bir Bruma performansı eklenince maç ilk yarıda bitti. Galatasaray'ın en önemli artılarından bir tanesi bilhassa birinci ve ikinci bölgedeki oturmuş pas trafiği... Bu oyunu kontrol altına almada çok önemli bir etken. Bir de eğer Sneijder yere sağlam bastığında, kalitesini sahaya yansıttığında, ileri uçtaki oyuncuların da performansı artıyor. Teknik kapasitesi yüksek Josue de ilk 11'de oynama şansı bulunca, hırsı oynadı ve de saha içi organizasyonu daha olgunlaştı. Tabii Podolski'nin alan boşaltmaları ve ikiye birlerini de göz ardı etmeyelim... Dün ilk yarıdaki dört gol de gerçekten seyredilmeye değerdi. Birinci golde Semih'in zamanlaması, adeta kule gibi yükselmesi ve net kafa vuruşu çok güzeldi. İkinci ve üçüncü goldeki varyasyonlar da izleyicilere keyif verdi. Dördüncü golde de Bruma'nın net vuruşu vardı. Galatasaray'ın ilk devredeki riskli ofansif anlayışında, takım savunması da hatasızdı. Bruma ve Yasin'in geriye fazla yardım etmediği bilinen bir gerçek. Bir de Podolski, Josue ve Sneijder'in birlikte oynadığını düşünürsek, böyle bir kadronun rakibi hiç oynama alanı bırakmayışı küçümsenmemeli.