Beşiktaş'ta en büyük...
İki takımın da birbirlerine net üstünlük
sağlayamadıkları, futbol kalitesi çok düşük, temposuz, çok az
pozisyonlu bir 90 dakika izledik. İlk yarıda
Fenerbahçe pas yönünden rakibine üstünlük
kuran taraftı. Beşiktaş ise adeta deplasman
derbisi oynuyordu. Valerien İsmael'in taktik
stratejisi, geride alan daraltıp, topu rakibe bırakarak, ani
çıkışlarla Fenerbahçe'nin çizgi defansının arkasına adam
kaçırmaktı. Ama Beşiktaş'ın kontra girişimleri ilk yarıda rekor
sayıda ofsayta takıldı: 5... Fenerbahçe de ofansif
girişimlerde hiç yeterli değildi. İkinci yarıda da Fenerbahçe daha
fazla topa sahip olan taraftı. Önce Jesus'tan oyuncu hamleleri
geldi, kısa süre sonra da İsmael'den... Ama bu
değişikliklerde kaybeden Jesus oldu.
Çünkü bu dakikadan itibaren bütün oyun kontrolü Beşiktaş'a geçti.
Son 15 dakikaya kadar sahada hiç görünmeyen, varlığı ile yokluğu
belli olmayan Weghorst bir gol kaçırdı, bir de sırtı dönük vurduğu
kafa direkten döndü. Beşiktaş son bölümdeki baskısında neticeyi
değiştiremedi ve maç berabere bitti.
Beşiktaş'ta en büyük...
Beşiktaş'ta en büyük...